2 Mart 2008 Pazar

Akut Sinüzit

Soğuk algınlığına yakalandınız ve bir haftadan daha uzun sürdü. Burnunuzdan nefes almakta güçlük çekiyorsunuz. Öne doğru eğildiğinizde, yüzünüzde zonklama tarzında bir ağrı hissediyorsunuz. Bu durumda sizde, artık yalnızca basit bir soğuk algınlığı mevcut olmayabilir. Bunun yerine sinüs boşluklarının enfeksiyonu anlamına gelen sinüzit gelişmiş olabilir.


Sinüzit, soğuk algınlığına yakalanan insanların sadece küçük bir yüzdesinde gelişir. Yine de soğuk algınlığı çok yaygın olduğundan her yıl milyonlarca Amerikalı sinüzite yakalanmaktadır.


Sinüsler, burnunuzun etrafındaki yüz kemiklerinizde bulunan içi havayla dolu boşluklardır. Sinüsleri kaplayan doku örtüsü, genellikle virüsler ya da bakteriler nedeniyle, enfekte olduğunda şişebilir ve normal mukus drenajını engelleyecek şekilde bir tıkanmaya neden olabilir. Sinüzit önemli düzeyde rahatsızlığa neden olabilir ve eğer tedavi edilmezse daha ciddi enfeksiyonlara yol açabilir.


Sinüzit, bazen kronik olabilmesine karşın, çoğu vaka kısa sürelidir (akut) ve yaklaşık 2 haftada tedaviye yanıt verir.

Sinüzit

TANIM: Burunda dolgunluk, baş ağrısı ve burun akıntısı.

HERKESİN SİNÜSÜ VAR MIDIR? Evet, yeni doğmuş bir bebeğin bile çok küçük olsa dahi sinüsleri vardır. Başlangıçta bezelye büyüklüğünde olan bu boşluklar burnun içinden yüz ve kafatası kemiklerinin içine doğru genişleyen boşluklardır. Çocukluk ve genç erişkinlik çağında büyümeye ve genişlemeye devam eder. Hava cepleridirler. Burnun iç yüzünü kaplayan zarın aynısı tarafından kaplanmaktadırlar ve bir kurşun kalem başı büyüklüğünde açıklarla burun boşluğuna bağlanırlar.

SİNÜSLER NE İŞE YARAR? Sinüsler normal salgı (mukus) oluşturan burun, sisteminin bir parçasıdır. Normal olarak burun ve sinüsler günde yaklaşık olarak yarım litre mukus salgılar. Üretilen mukus burun örtüsü (mukoza) üzerinde hareket ederek toz parçacıklarını, bakterileri ve diğer havayla taşınan partikülleri süpürür ve yıkarlar. Daha sonra bu mukus geriye boğaza süzülür ve yutulur. İçindeki parçacıklar ve bakteriler mide asidi tarafından parçalanır. Birçok insan bunun farkında değildir çünkü normal bir vücut fonksiyonudur.

BURUN GERİSİNE AKINTl NE DEMEKTİR?Burun içi; hava kirliliği tarafından, allerjiye neden olan maddeler tarafından, dumanla veya virüsler tarafından rahatsız edildiğinde normalden çok fazla mukus üretir. Bu burun zarlarındaki allerjik maddeyi yıkayıp uzaklaştırmak amacıyla bol miktarda üretilmiş, berrak su gibi bir salgıdır. Burun arkasına doğru su gibi bir salgı oluşur. Arkaya akıntının en önemli nedeni bu olaydır. Bir başka tipte ise mukus yapışkan ve kıvamlıdır. Bu, hava yollarının çok kuru olduğu ve zarların yeterince sıvı salgılıyamadığı durumlarda görülür. Bakteriler tarafından oluşturulan enfeksiyonlarda da yapışkan ve kıvamlı mukus gözlenir aynı zamanda cerahatten dolayı mukusun rengi sarı veya yeşil olabilir.

SİNÜS NEDİR? "-it" eki tıpta enfeksiyon veya enflamasyonu ifade eder. Bu nedenle sinüzit, sinüslerin enfeksiyonu veya enflamasyonudur. Tipik bir akut sinüzit vakası soğuk algınlığı veya allerjik bir atak sonucunda fazla miktarda mukus salgılanması ile ortaya çıkar. Zarlar o kadar çok şişebilir ki sinüslerin küçük açıklıkları kapanır. Hava ve mukus burun ile sinüsler arasında rahat hareket edemezse mukus sinüsler içinde birikir ve basıncın artmasına neden olur. Hangi sinüsün etkilendiğine bağlı olarak yüzde veya alında üzerine basmakla oluşan, gözler arasında veya gerisinde, yanaklarda ve üst dişlerde ağrıya meydana gelir. Çıkışı kapalı ve mukus dolu bir sinüs bakterilerin üremesi için çok uygun bir ortamdır. Soğuk algınlığı normalden fazla sürerse ve sümüğün rengi yeşil-sarıya dönerse veya garip bir tat oluşursa muhtemel bakteriyel enfeksiyon gelişmiştir. Akut sinüzit olgularında yüzdeki ve alındaki ağrı çok kötü olabilir. Sinüs çıkışının uzun süre kapandığı durumlarda kronik sinüzit gelişir. Baş ağrısı az görülür ancak akıntı ve kötü koku devam eder. Enflamasyonun çok aşırı olması sonucunda polip adı verilen oluşumlar gelişir. Bazı sinüzit olguları üst dişteki enfeksiyonun sinüse geçmesi sonucunda oluşur.


SİNÜZİT TEHLİKELİ MİDİR? Sinüzit olgularının büyük çoğunluğu tıbbi tedaviye cevap verir ve tehlikeli değildir. Bununla birlikte sinüs içindeki bir enfeksiyon hem göze hem de beyne çok yakındır. Enfeksiyonun göze veya beyine yayılması çok nadirdir. Enfeksiyonlu sinüslerden akan mukus akciğerler için sağlıklı değildir. Böylece sinüzit; bronşit, kronik öksürük veya astımı ya azdırır yada bunların ortaya çıkmasına neden olur.

SİNÜZİT BAŞ AĞRISI NEDİR? Soğuk algınlığı sırasında veya burun örtüsü şiştiği ve burnun aktığı zamanda veya burun sümükle dolu olduğunda yüzde, yanaklarda, alında veya göz çevresinde ortaya çıkan baş ağrısı muhtemelen sinüzit ağrısıdır. Sinüs enfeksiyonu buna neden olur. Bir başka tür sinüs baş ağrısı ise uçak inmek üzere alçaldığı zaman ortaya çıkar. Bu özellikle soğuk algınlığınız veya aktif allerjiniz varsa belirgin olur (buna "Vakum Baş Ağrısı" denilir). Maalesef sinüs baş ağrısıyla karıştırılabilecek birçok başka neden vardır. Örnek olarak migren ve diğer damar kaynaklı baş ağrıları veya gerginlik baş ağrısı hem alın ve göz çevresinde ağrı oluşturması hem de burun akıntısına da neden olabilmelerinden dolayı sinüzit ile karıştırabilirler. Ancak bu tip baş ağrıları doktor müdahalesi olmadan kısa sürede gelip geçerler. Doktor müdahalesi olmadan uzun süren ve ancak antibiyotik tedavisiyle düzeltilebilen sinüzitten farklıdırlar. Bununla birlikte arada sırada gelen, bulantı ve kusmaya neden olan baş ağrısı daha ziyade migren baş ağrısıdır. Şiddetli, sık ve uzun süren baş ağrılarının tanısı için mutlaka doktora baş vurulmalıdır.

KİMLER SİNÜS PROBLEMİYLE KARŞILAŞIRLAR?Gerçekte herkes sinüs enfeksiyonu geçirebilir ancak bazı gruplar daha hassastırlar.Allerjisi olanlar : Bir allerji atağı soğuk algınlığı gibi mukozanın şişmesine, sinüs kanallarının kapanmasına, mukus akımının engellenmesine ve bakteri enfeksiyonuna neden olur. İyi nefes almayı ve mukus akışını engelleyecek yapısal burun bozuklukları olanlar : Örnek olarak kırık bir burun veya septum deviasyonu (septum burun delikleri arasında burnu sağ ve sol olmak üzere ikiye bölen kıkırdak bir yapıdır. Bunun bir tarafa doğru eğilmesine deviasyon denir.) Sık sık enfeksiyona maruz kalanlar: Okul öğretmenleri ve sağlık personeli hassastır. Sigara içenler: Tütün dumanı, nikotin doğal direnç mekanizmasını bozarlar.

DOKTOR SİNÜSLERİM İÇİN NE YAPACAKTIR? Doktorunuz size soluk alıp vermeniz, burun akıntınızın rengi ve kokusu ve hangi olayların (günün hangi saatinde veya hangi mevsiminde ) bu bulgulara neden olduğu ile ilgili sorular soracaktır. Baş ağrınızı tarif etmeye hazır olun; Ne zaman ve hangi sıklıkta olduğu, ne kadar sürdüğü, bulantı, kusma, görme bozukluğu, veya burun tıkanıklığı ile ilişkili olup olmadığı. Kulak Burun Boğaz uzmanı özellikle mukozanın görünüşüne ve salgının niteliğine dikkat ederek kulağınızı, burnunuzu, ağzınızı, dişlerinizi, ve boğazınızı muayene edecektir. Burnunuzdaki hassasiyeti inceleyecektir. Bazı durumlarda sinüslerinizin röntgen fılmi gerekli olabilir. Tedavi doktorunuzun koyduğu teşhis ile bağlantılı olacaktır. Enfeksiyonlar için antibiyotik tedavisi veya cerrahi müdahale bazen de her ikisi birden gerekebilir. Akut sinüzit çoğunlukla antibiyotik tedavisine yanıt verirken kronik için genellikle cerrahi müdahale gerekmektedir. Son yıllarda uygulanan Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS) bu hastalıkların çözümünde uygulanan basit bir tekniktir. Sonuçlar oldukça başarılıdır. Eğer bulgular allerji, migren veya sinüzite benzeyen bir başka nedenden dolayı ise doktorunuz alternatif bir tedavi planı uygulayacaktır.

SİNÜSLERİM İÇİN BEN NE YAPABİLİRİM?Allerjiniz varsa bunu kontrol edin. Soğuk algınlığı olduğunuz zaman buharla nemlendirici kullanın. Yatağınızın baş tarafı daha yükseltilmiş bir şekilde uyuyun. Dekonjestanlar kullanılabilir ancak içlerindeki kimyasal maddeler adrenalin gibi etki gösterebileceğinden yüksek tansiyonu olanlarda riskli olabilir. Aynı zamanda bunlar uykusuzluğa neden olan uyarıcıdırlar. Kullanmadan önce doktorunuza baş vurun. Burnunuzu tahriş eden kirleticilerden, özellikle sigara dumanından uzak durun. Dengeli beslenin, düzenli egzersiz yapın. Enfeksiyonu olduğunu bildiğiniz insanlarla ilişkilerinizi sınırlamaya çalışın bu olmuyorsa bir takım önlemler alın (el yıkamak, ortak havlu ve önlük kullanmamak). Birçok reçetesiz sinüs ilacı satılmaktadır ancak uygun bir tanı koyulmadan bunları kullanmak doğru değildir. En iyisi sizi muayene eden ve sizin şikayetlerinizi bilen doktorunuzun verdiği ilaçları kullanmaktır.

Sinüzit

Burun boşluğu çevresinde bulunan frontal (alın kemiği), sfenoid, maksilla ve etmoid kemikler içinde hava bulunan ve burun boşluğuna açılan, sinüs denen boşlukların iltihâbı. Bu sinüslerin dördü sağda, dördü soldadır. Sinüslerin iç yüzeyi burun boşluğunu örten kirpikli epitelle kaplıdır. Burun gibi salgı yaparlar. Bu salgı burun boşluğuna dökülür.


Sinüzitler açık ve kapalı olarak iki grupta incelenir. Açık olanlar buruna boşalır, kapalılar boşalmaz ve içeride basınç yaparak şiddetli ağrıya sebep olurlar.

Sebepleri: 1) Nezle, 2) Yüzme ve dalma sporu, 3) Kazâlar, çarpma gibi travmalar, 4) Diş çekimleri, çürükleri, diş cerrâhisi, 5) Mâden ocakları gibi derinlerde çalışma.


Kolaylaştırıcı faktörleriyse şunlardır: 1) Geniz bâdemciği, 2) Burunda eğrilik (septum deviasyonu), 3) Burun eti (polip), 4) Allerjik nezle, 5) Soğuk ve yağışlı hava, 6) Kötü beslenme, 7) Bâzı genel vücut hastalıkları.

Hastalığın seyri:
Ağrı en önemli belirti olup, enfekte sinüs çevresindedir. Ağrı öne eğilmekle, üzerine basmakla artar. Kaş üzerinde, gözün altında, şakaklarda, bâzan gözün arkasındadır. Eğer hastalık kronikleşirse (uzun süre devam ederse) ağrının şiddeti azalır, daha künt dolgunluk ve ağırlık şeklinde duyulur.

Burun tıkanıklığı, burundan öne veya burun gerisine akıntı(açık tip ise), sinüs çevresinde şişlik yapabilir. Ateş, genel durum bozukluğu, iştahsızlık ortaya çıkabilir.

Sinüzitler tedâvi edilmezse şu kötü sonuçlar görülebilir:
1. Osteomyelit, sinüsün çevresindeki kemikler iltihaplanır. Devamlı akıntılar ortaya çıkar. Tedâvisi çok güçtür.
2. Gözde, göz kapağında kızarma, iltihap, şişme.
3. Kafa içine geçerek menenjit, beyin apseleri, beyin damarlarında iltihaplar.
4. Bademcik iltihabı, bronşit, bronşektazi, astıma yolaçabilir.

Tedâvi:
Akut sinüzitte: Uygun antibiyotik, anti histaminikli (allerjiye karşı ilâçlar) veya antihistaminiksiz dekonjestanlar (şişlik azaltıcı) ağızdan alınır. Bir hafta-10 gün burun damlası, buhar, ağrı kesiciler kullanılır.

Kronik sinüzitte: Dekonjestanlar veya buharla iltihap buruna akıtılmaya çalışılır. Uygun antibiyotik kullanılır. İğne ile girilip, frontal sinüs yıkanabilir. Cerrâhî olarak sinüsün içi boşaltılır, mukoza kazınır, buruna yeni bir drenaj yolu açılır. Alın sinüzitinde sinüs yağ dokusuyla doldurulabilir. Bir de halk arasında acı kavun veya hıyar diye bilinen küçük bir yabânî meyve vardır. Bunun suyu sıkılıp, saflaştırılıp, sonra fizyolojik serumla belirli bir oranda sulandırılıp, belirli bir miktar da benzoik asit ilâve edilir ve uygun dozda buruna damlatılırsa, sinüzite çok iyi gelmektedir. Bu husus, yapılan ilmî çalışmalar sonunda doğrulanmıştır. Ancak fazlası zehirlenme yapabileceğinden dikkatli olmalıdır.

Sinüzitler ve Tedavisi

Sinüsler
Burun boşluğu çevresinde yüz kemikleri içerisinde yerleşmiş hava dolu boşluklardır. Burun fizyolojisine yardımcı olurlar. Bu sinüslerin bazıları doğumda varolmasına karşın bir kısmı da çocukluk çağında belirginleşirler. Bu sinüsler maksiller, etmoid, frontal ve sfenoid sinüs olmak üzere gruplar oluştururlar.


Sinüzitler:
Sinüzit, burun boşluğu çevresindeki sinüs denilen havalı boşlukların infeksiyonudur. Kısa süreli gelişen infeksiyonlara akut sinüzit; tekrar eden ve 3 aydan fazla süren infeksiyonlara kronik sinüzit adı verilmektedir. Akut sinüzitler bir üst solunum yolları infeksiyonu gibi davranıp benzer şekilde tedavi edilirken, kronik sinüzitlerde ilaç tedavisinin yanında cerrahi tedaviler de kullanılmaktadır.


Tanı:
Hastalığın hikayesi, burun endoskopik muayenesi ve radyolojik araştırmalarla tanı konulur. Radyolojik incelemede Bilgisayarlı Tomografi (BT) en yararlı tekniktir.


Bulguları:
Baş-yüz ağrısı, burun tıkanıklığı, öksürük, halsizlik ve burun akıntısı gibi kuvvetli geçirilen bir nezleye benzer şikayetler bulunur.


İlaç Tedavisi:
Akut ve bazı kronik sinüzitlerde 10-14 günlük bir uygun antibiyotik tedavisi ve burun içerisindeki şişlikleri gidermeye yönelik bazı ilaçlar kullanılır. Kronik sinüzit tedavisinde sebep olan etmene yönelik cerrahi tedavi en uygunudur. Sadece ilaç tedavisi faydalı olmayacaktır.


Cerrahi Tedavi (Endoskopik Sinüs Cerrahisi)
Son 15 yılda kronik sinüzitlerin cerrahi tedavisinde büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Burun çalışma mekanizmasını (fizyolojisini) ve sinüzit oluşma mekanizmasını gözönüne alan ve teknolojiden faydalanan bir cerrahi işlem uygulanmaktadır. Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS) genel adı verilen bu tekniklerde cerrahın deneyim ve bilgisi çok önemlidir. Yararından çok zararı olan eski teknikler hala uygulanmasına karşın terkedilmelidir. Bu cerrahi uygulamada endoskop yardımıyla burun içerisinden çalışılarak sinüslere ulaşılır. Çevre doku zedelenmeden sinüsler temizlenir ve doğal kanalları açılarak operasyondan sonra fizyolojinin tekrar düzenli çalışması sağlanır.


Operasyonun sonuçları nasıldır?
Endoskopik cerrahi; sinüs fonksiyonlarını gözeten ve bozulmuş fizyolojinin düzeltilmesini öngören bir ameliyat olduğu için sonuçları çok başarılıdır. Burnun ve sinüslerin en ince ayrıntısı gösteren endoskoplar yardımı ve özel mikrocerrahi aletleriyle yapılan ameliyat uygun bir teknik ve hasta takibiyle sinüzit sorununu büyük bir oranda çözmektedir.


Ameliyat kolay mıdır?
Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahileri hekim için zor hasta için kolay ameliyatlardır. Operasyonu yapacak hekim tüm teknik ekipmana ve bilgi, deneyim birikimine sahip olmalıdır. Lokal veya genel anestezi altında yapılabilen bu cerrahi girişim 1-2 saatlik bir sürede tamamlanmaktadır. Operasyon sonrası dönem çok kolay geçmekte ve genellikle burnu tamamen kapatan bir tampon kullanılmadığı için hasta kısa zamanda normal faaliyetlerine geçebilmektedir.


Ameliyatın bir tehlikesi var mıdır?
Endoskopik Sinüs cerrahisi ameliyatını yapan hekim mutlaka bu konuda çok deneyimli olmalıdır. Beyin, göz ve bazı büyük damarlara yakınlığı nedeniyle sinüs ameliyatı deneyimsiz ellerde istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Dünyadaki ilk uygulamalarla birlikte 1989 yılından beri uyguladığım ameliyatlarda önemli bir komplikasyonla karşılaşmama karşın her operasyon ayrı bir özenle değerlendirilmekte ve komplikasyonların önüne geçilmektedir. Buradaki soru " Endoskopik olmayan sinüs ameliyatlarında da aynı risk var mıdır?" olmalıdır. Endoskopik ameliyatlar sorunu çözen ameliyat tekniği olmasının yanında endoskop kullanımının hakimiyeti arttırması nedeniyle komplikasyon riskini de azalttığı bir gerçektir. Akıllı cerrah yetenek, bilgi ve deneyiniminin farkında olup nerde duracağını bilen kişidir.


Ne kadar zamanda iyileşirim?
Hastalar genellikle ilk ameliyat gününde taburcu edilmekte ve ayaktan takip edilmektedir. Burnu kapatmayan bir tampon 1-2 gün içerisinde çıkartılarak hasta takibe alınmakta ve 5. günde hastalar işine dönebilmektedir. 3 haftalık bir erken takip döneminden sonra hastalar uzun dönemli takibe alınırlar.

SİNÜZİT AMELİYATLARI

Sinüsler burun çevresinde bulunan ve her biri bir delik aracılığı ile buruna açılan boşluklardır. Bu boşlukların iltihabına sinüzit denir. Sinüzit hakkında eğitim salonunda ayrıntılı bilgi verilmiştir. Sinüzit özellikle akut dönemde antibiyotik ve diğer ilaçlarla tedavi edilirken bazende ameliyat gerektirir. Sinüzit ameliyatları eskiden açık yöntem denilen ve sinüse ulaşmak için daha fazla dokuya zarar verilen yöntemlerle yapılırdı. Ancak son yıllarda endoskopik yöntem denilen ve bir kamera, ışık kaynağı ve monitör aracılığı ile yapılan ve hem hekimin daha rahat çalışmasını sağlayan hemde hedef dokuya kolay ulaşarak sağlam dokulara zarar vermeyi minimuma indiren yöntem kullanılmaya başlamıştır.


Hangi Durumlarda Ameliyat Gerekli Olur: Akut sinüzitler genellikle ilaç tedavisine yanıt verdikleri için ameliyata nadiren ihtiyaç duyulur. Ancak kronik sinüzitlerde, burunda et veya kemik eğriliği ( deviasyon) bulunması gibi durumlarda ya da komplikasyon gelişen vakalarda sinüzit ameliyatı gerekir.


Ameliyat Nasıl Yapılır: Sinüzit için yapılan ameliyatlar son yıllarda çok ilerlemiştir. Bu ilerlemenin en önemli sebebi endoskop denilen ve burun içine sokulan bir kamera aracılığı ile monitörden ameliyat yapmaya imkan veren cihazların kullanılmaya başlanmasıdır. Endoskopik yöntemle (görüntülü muayene ve ameliyat) hem burun içi gibi dar ve karanlık bir yerde çalışmak kolaylaşmaktadır hem de sinüzite yol açan asıl faktör düzeltilip diğer sağlam bölgelere dokunulmamaktadır. Bu ameliyat hem lokal hemde genel anestezi ile yapılabilir. Ameliyatta en önemli amaç, sinüz ağızlarının açılmasını sağlamak ve sinüslerin içini temizlemektir. Genellikle sadece burun içinden girmek yeterlidir. Bazen maksiller sinüse girmek için dudak altından çalışmak gerekebilir. Bu yöntemle burun içindeki et, kemik eğriliği gibi diğer hastalıklarda tedavi edilebilmektedir. Ameliyattan sonra hekimin tercihine göre burun içine tampon konabilir.


Ameliyatın Ne Gibi Komplikasyonları Vardır : Anestezi komplikasyonları dışında endoskopik ameliyatta en sık görülen problem kanamadır. Bu bazen cerrahın çalışmasını engelleyecek kadar şiddetli olur ve ameliyatta asıl amaç kanamayı durdurmak haline gelir. Bunun dışında burun ve sinüslerin çevresinde önemli organlar bulunduğu için ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Bunlar arasında göz çukuru içine girilerek göz küresi ve sinirinin zedelenmesi, beyin zarının delinerek beyin sıvısının burun içine akması, beyine giden büyük damarların yaralanması, beyin absesi gibi ciddi problemlerin yanı sıra bazı küçük ve daha sonra tedavi edilebilen komplikasyonlarda vardır.


Ameliyattan Sonra Nelere Dikkat Etmeliyim : Endoskopik yöntemle yapılan ameliyattan sonra en önemli konu pansumanların uygun yapılmasıdır. Sinüzit ameliyatında pansuman burun içinin uygun şekilde temizlenmesi anlamına gelir. Bunun için başlangıçta birkaç günde bir daha sonra daha seyrek olarak doktorunuza gitmeniz gerekecektir. Kaç günde bir temizlenmesi gerektiği ameliyatın seyrine ve doktorun tercihine göre değişir. Doktorunuz her pansumandan sonra bir sonraki görüşme zamanını söyleyecektir. Hasta kendisi burun içini serum fizyolojikle yıkayarak yapışma ve birikintileri önlemeye çalışabilir.


Ameliyattan Sonra Sinüzitim Tekrarlar mı? : Endoskopik yöntemle ameliyat yapılmaya başladıktan sonra sinüzitin tekrarlama oranı son derece düşmüştür. Ancak yine de özellikle alerjinin rol oynadığı sinüzitlerde tekrar problem oluşması görülebilir. Alerji toplumumuzda sanıldığından çok daha sık görülmektedir.